DOLAR 35,4238 0.26%
EURO 36,3897 -0.31%
ALTIN 3.058,880,90
BITCOIN %
İstanbul
11°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

adana haber - agrı haber - haber ajansı - akdag haber - akit tv haber - almanya haber - ana haber bülteni - news haber - ankara haber - arabistan haber - asayiş haber - spor haber - ataköy haber - avrupa gazetesi - avustralya haber - aybastı haber - azerbaycan haber - bağdat haber - bartın haber - başakşehir haber - basın bülten - batum haber - bayburt haber - beykent haber - bilişim haber - boomerang haber - çankırı haber - cnbc haber - cnn haber - dobra haber - doğuş gazetesi - dolunay haber - doruk haber - dünya haber merkezi - ermenistan haber - flash haber - fox haber - fox tv haber - fransa haber - gazete gündem - gaziantep haber - gaziantep haber - giresun haber - global bülten - gümüşhane haber - gümüşhane manşet/a> - gürcistan haber - haber28 haber - 365 haber - 365tv haber - haber60 haber - haber ajansı - haber aktif - best haber - birgün haber - objektif haber - haber özetleri - sizin haber - hakkari haber - hep haber - ığdır haber - ılgın haber - ingiltere haber - internet haber - iskenderun haber - istihbarat haber - kadının sesi haber - kanada haber - kanal24 haber - kanal7 haber - kanal a haber - kanal t haber - kapsam haber - karadeniz haber - karamürsel haber - kazakistan haber - kent haber - kıbrıs haber - kıbrıs tv haber - küçükçekmece haber - maçka haber - madtv haber - magazinpress haber - makedonia haber - malatya haber - megachannel haber - merkez ana haber - muş haber - olay tv haber - öncü haber - özbekistan haber - özgür haber - özlem haber - parti haber - pause haber - polis haber - samsun gazete haber - sandıklı haber - seçim haber - sendika haber - show haber - show tv haber - sivil haber - star tv haber - suriye haber - tatil haber - teşkilat haber - tokat gazete haber - trt1 haber - türkistan haber - tv5 haber - tvnet haber - ultra haber - ulusal bülten haber - ulusal kanal haber - vatan haber - uluslararası haber - yerel bülten haber - yeryüzü haber - zaman haber - adalet haber - adana gündem haber - alem haber - aliağa haber - amasya haber - anadolu manşet haber - ankara güncel haber - antalya haber - antep gazetesi haber - askeri haber - aydın haber - bağcılar haber - basın haber - beylikdüzü haber - beypazarı haber - beyşehir haber - bodrum haber - bomba haber - bozkır haber - cep haber - çeşme haber - denizli gündem haber - doğubeyazıt haber -elbistan haber - erzurum gündem haber - evrensel haber - evrim haber - gaziantep bülten haber - girişim haber - gölbaşı haber - 365 haber - 44 haber - 73 haber - 77 haber - aksiyon haber - arşiv haber - bir haber - channel haber - karadeniz haber - özet haber - port haber - sosyal haber - haber yazıyo - haber yelkeni - hemen haber - istanbul haber - istanbul son haber - kandıra haber - kars manşet haber - kayseri manşet haber - magazin tv haber - merzifon haber - nesil haber - news haber - onay haber - ordu manşet haber - şafak haber - samsun manşet haber - sarıyer haber - sarıyer son haber - sky haber - tarım haber - taşova haber - trabzon manşet haber - video haber - yükseliş haber - zafer haber - küre haber - haber - haber - anadolu haber - antakya haber - çarşamba haber - aksiyon haber - haber turu - ulusal haber - internet gazetesi haber - millet gazetesi haber" - moda haber -organik haber -smart haber -terme haber - zara haber
sponsor reklam
75 okunma

Uluslararası Adalet Divanındaki İsrail duruşmasından ne çıkar?

ABONE OL
15 Ocak 2024 11:54
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Musab Şahin, Güney Afrika’nın beyanlarını ve İsrail’in savunmasını AA analiz için kaleme aldı.

***

Güney Afrika’nın 29 Aralık 2023 tarihinde Uluslararası Adalet Divanına (UAD) İsrail aleyhine yaptığı başvuru sonrasında geçen haftanın son günlerinde, talep edilen geçici tedbirlere ilişkin duruşmalar ivedilikle yapıldı. Divanın mevzuatına uygun olarak talep konusu tedbirler, davanın esas konusu olan İsrail’in 1948 Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamındaki sorumluluğuna ilişkin değerlendirmelerden önce görüşüldü. Tek tur şeklinde yapılan duruşmalarda, Güney Afrika geçici tedbirlerle ilgili sözlü beyanlarını perşembe günü sunarken İsrail tarafı savunmasını cuma günü verdi. Önümüzdeki haftalarda UAD’nin geçici tedbir taleplerine ilişkin kararını açıklaması bekleniyor.

Güney Afrika’nın bu başvurusu ve yapılan duruşmalar siyasi, tarihi ve hukuki açılardan farklı şekillerde değerlendirilebilir. Siyasi açıdan bakıldığında, yıllarca ırkçı rejim tecrübesini yaşayan Güney Afrika’nın kendisine çok uzaktaki bir ihtilaf için ön plana çıkması dikkat çekicidir. Üstelik açılan dava bir başka ırkçı rejime yönelik. Bunun yanı sıra, bölgedeki Arap ülkeleri ve İsrail arasındaki ilişkilerin tarihine bakıldığında bu başvurunun ve yapılan duruşmaların milat olduğu söylenebilir. Onlarca yıllık sorunun İsrail açısından hesap verilebilir şekle sokulması teşebbüsü çok kıymetlidir. Bu başvuru ve duruşmalar hukuki açıdan ele alındığında ise Güney Afrika ekibinin dosyasını gayet kuvvetli delillerle destekleyerek hazırladığı görülüyor. Karşılıklı sözlü beyanlar ve geçmişte uluslararası mahkemeleri boykot etme eğiliminde olan İsrail’in duruşmalara katılması gibi meselelerin her birisi ayrıca önem taşıyor. Duruşmalardaki sözlü beyanlar sonrasında ilerleyen günlerde Güney Afrika’nın talebine uygun şekilde bir tedbir kararının verilmesi beklenebilir.

Güney Afrika’nın iddiaları

Başvuruda Güney Afrika, İsrail tarafından sistematik olarak mülksüzleştirilme, yerlerinden edilme, parçalanma, kendi kaderini tayin hakkı ve geri dönüş haklarının reddedilmesi gibi gerçekliklere atıf yaparak, “1948 senesinden beri devam eden Nekbe” ifadesini kullandı. Kullanılan ifade, açılan davanın 7 Ekim’den önceki fiillere de yönelik olduğunu çağrıştırması açısından önemlidir.

Duruşmada yapılan başvuru hem ahlaki hem de hukuki yönden gerekçelendirildi. Ahlaki yönden bir bütün olarak kabul edilen insanlığın bir parçası olma bilinci ifade edilerek Güney Afrika’nın eski Devlet Başkanı Nelson Mandela’ya atıf yapıldı. Hukuki açıdan ise doğrudan Soykırım Sözleşmesi’nin ilgili maddesi tekrar edildi. İlgili sözleşmeye taraf olan Güney Afrika, sözleşmeye taraf olmanın bir sonucu olarak ve bu sözleşmedeki açık yönlendirmeye dayanarak söz konusu soykırımı önleme yükümlülüğüne işaret etti.

Duruşmada Güney Afrika geçici tedbirlere yönelik sözlü beyanlarını sistematik şekilde ileri sürdü. İlk olarak İsrail’in soykırım teşkil eden eylemleri çeşitli görüntülerle desteklenerek anlatıldı. Gazze halkının hiçbir ayrım yapılmaksızın doğrudan hedef alınması, geniş çaplı cinayetlere yol açan silahların kullanılması suretiyle sivillere saldırılması, altyapının yok edilmesi ve hastane ile ibadethanelerin bombalanması gibi bazı eylemler örnek verildi. Güney Afrika tarafı İsrail’in hem bu fiilleri devlet eliyle gerçekleştirdiğini hem de bu fiillerin engellenmesine yönelik önlemlerin alınmadığını mahkeme gündemine taşıdı.

İkinci olarak soykırım suçunun kabulü için gerekli olan kast unsuruna ilişkin ifadeler öne çıktı. Bu suçun varlığı için soykırım teşkil eden eylemlerin yanında ayırıcı özelliklere sahip bir grubu yok etme kastının da olması gerekiyor. Bu kastı gösteren İsrailli siyasetçilerin, askerlerin, İsrail Meclisi (Knesset) üyelerinin beyanları tekrar edildi ve soykırım kastının devlet politikası olarak kabul edildiği iddia edildi.

Sözlü beyanların devam eden kısmında İsrail’in saldırıları sebebiyle tehlike altında olan haklar ve bunlara bağlı olarak tedbir kararının gerekliliği anlatıldı. Daha önceki ihtilaflarda mahkemenin verdiği içtihatlara bağlı olarak geçici tedbir ve korunması gereken hak arasındaki bağ böylece ifade edilmiş oldu. Böyle bir kararın aciliyeti, yaralı ve ölü sayılarıyla birlikte gündeme getirildi. Tedbir kararının geciktiği her an telafisi önlenemez zararların oluştuğu da açık şekilde beyan edildi.

İsrail’in savunmaları

Güney Afrika tarafından İsrail aleyhine açılan davadan sonra kamuoyunda İsrail’in duruşmalara katılıp katılmayacağı meselesi tartışıldı. Çoğunluk İsrail’in yargılama sürecine katılmayacağını düşündü. Uluslararası mahkeme süreçlerini ve kararları boykot etmesiyle tanınan İsrail’in duruşmalara katılması ve oldukça detaylı savunma yapması herkes için sürpriz oldu.

Beklendiği gibi İsrail tarafı savunmasına “Holokost” atfıyla başladı. İsrail halkının Soykırım Sözleşmesi’nin neden düzenlendiğinin son derece farkında olduğu vurgusu ve 6 milyon Yahudi’nin sistematik olarak öldürülmesinin kolektif hafızaya kazındığı ifadeleri dikkat çeken örnekler arasında gösterilebilir. Güney Afrika’nın başlattığı sürecin çarpıtılmış iddialara dayandığı iddiası dillendirildi.

İsrail tarafı, Güney Afrika’nın başvuru dosyası kapsamında ve sözlü beyanlarında 7 Ekim tarihinde yaşananlardan dolayı Hamas’a yönelik açık kınamalarda bulunmadığını ileri sürdü. Bu söyleme Güney Afrika’nın Hamas ile ilişkisinin yıllardır devam ettiği iddiası da eklendi. Bir süredir Güney Afrikalı siyasetçilere yöneltilen eleştirilerin duruşmalara izdüşümü bu şekildeydi.

Yaşanan olayların sebebinin Hamas olduğu, bu sebeple soykırım varsa bunun geçmiştekiyle benzer şekilde Yahudi halkına yönelik olduğu iddiaları dillendirildi. Hamas’ın kendilerine saldırdığı, dolayısıyla İsrail’in devam eden eylemlerinin meşru savunma kapsamında kabul edilmesi gerektiği ifade edildi. Bu ifadeler, çatışmanın İsrail ve Hamas arasında olduğu gibi bir algı yaratma çabasına işaret ediyor.

İsrail tarafı son kısımda geçici tedbir taleplerinin reddedilmesi gerektiğini beyan etti. Buna dayanak olarak bölgeye gönderilen insani yardıma müsaade edildiği, bu sebeple telafisi mümkün olmayan zararlar oluşmadığı iddia edildi. Ayrıca muhtemel bir tedbir kararı sonrasında İsrail’in kendisini Hamas tehdidine karşı savunamaz hale geleceği ve Hamas’ın elindeki rehinelerin kurtarılamayacağı ileri sürüldü.

Muhtemel gelişmeler

İddia ve savunmalara ayrılan duruşmalar bitti. Güney Afrika’nın iddialarının ve sunduğu delillerin oldukça detaylı ve tatmin edici olduğu görülüyor. İsrail’in savunması ise beklentilerin ötesine geçemedi. “Holokost” hatırlatmasını, soykırımın yalnızca Yahudilerin mağdur olabileceği dar kapsamlı bir suç şeklinde anlaşılması gerektiğini çağrıştıran ifadeler takip etti. İsrail’in yargı yetkisi ve meşru müdafaa gibi savunmaların her birinin Güney Afrika tarafından ilk duruşmada öngörülerek cevaplandırıldığı rahatlıkla söylenebilir.

Divandaki yargıçların teorik olarak bağımsız oldukları söylenir. Bu sebeple bağlı oldukları ülkelerin devlet politikalarına göre karar vermemeleri beklenir. Bununla birlikte atanma süreçleri oldukça siyasi olduğu için pratikte yargıçlar genelde mensup oldukları devletin siyasi tercihlerine göre hareket eder. Yargıçların milliyetleri dikkate alındığında, bir kararın çıkması için de oyçokluğu yeterli olduğundan, kısa süre içinde UAD tarafından bir tedbir kararının verilmesini beklemek gerekir. Soykırımın gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespitine ilişkin duruşmaların ise 2 seneden fazla sürmesi muhtemel.

Tedbir kararının ateşkese yönelik olması beklenmemelidir. İsrail savunmasında, silahlı çatışma halinin Hamas ve İsrail arasında olduğunu defalarca ileri sürdü. Hamas ise UAD’nin yetki alanı dışında devlet dışı bir aktör olduğundan, Divanın vereceği bir ateşkes kararı yalnızca İsrail’i kısıtlayacaktır. Bu sebeple çıkacak tedbir kararının iki tarafa yönelik değil de doğrudan İsrail’in eylemlerini engellemeye yönelik olması beklenmeli. Nüfus göçüne sebep olan fiillerin engellenmesi, sivillerin korunması, bölgeye gönderilen insani yardımın denetim altına alınması, bölgeye gözlemcilerin ve araştırmacıların gönderilmesi veya başka yollarla denetim mekanizmalarının kurulması gibi tedbir kararlarının verilmesi mümkün gözüküyor.

Kamuoyunda muhtemel bir tedbir kararına İsrail’in uymayacağı endişesi var. UAD kararlarına uymama durumunda pratikte bir yaptırım olmadığından ilk bakışta bu endişe makul gözükebilir. Bununla birlikte, ilerleyen günlerde Güney Afrika’nın yanında davaya başka devletlerin katılması muhtemel. Bu durum İsrail üzerindeki baskıyı artıracaktır. Bu baskı unsurunun yanında, Avrupa ülkelerinin iç hukuk sistemlerindeki düzenlemeler hatırlanmalıdır. Geçmişte çeşitli ülkelere silah satışlarının yasaklandığı ve ticari, diplomatik ilişkilerin iç hukuk düzenlemelerine bağlı olarak kesildiği biliniyor. İsrail’in UAD tedbir kararlarına uymaması durumunda özellikle ABD ve İngiltere’de iç hukuk alanında çeşitli gelişmeler yaşanabilir. Nitekim halihazırda iki ülke içinde siyasetçilere ve hükümetlere yönelik açılmış veya açılması gündemde olan davalar var. Tedbir kararı iç hukuk yargılamalarını da etkileyecektir. Bu da İsrail ile olan ilişkileri yeniden düzenleyebilir. Uluslararası hukuk çoğu zaman siyasetin dahil olduğu etik ve ahlak dışı bir oyundur, bu sebeple adaletin sağlanması için başka yollar da gerekir. Çeşitli yollarla İsrail üzerindeki baskının artırılması mümkün gözüküyor, bu sebeple İsrail tedbir kararına uymak zorunda kalabilir.

[İstanbul Medipol Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Abdullah Musab Şahin]

Makalelerdeki fikirler yazarına aittir ve Anadolu Ajansının editöryal politikasını yansıtmayabilir.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP

SKYPE: live:d434eb2001a206b2

beylikdüzü escort avcılar escort beylikdüzü escort esenyurt escort şirinevler escort bakırköy escort şişli escort taksim escort taksim escort avrupa yakası escort istanbul escort gaziantep escort gaziantep escort şahinbey escort mersin escort alanya escort beylikdüzü escort
Xxx Hindi Porno Videos Hindi porn videos Free Best XXX Hindi Porn Tube, Desi Sex Videos Daily free porn videos. Free porn videos XXX Best Sex Videos